KENDİ FREKANSIMIZI NASIL YÜKSELTİRİZ?
‘’Evrenin gizemini anlamak istiyorsanız, enerji, frekans ve titreşim cinsinden düşünün…’’
Nicola TESLA
Evrendeki canlı veya cansız her şeyin, tüm duyguların bir titreşimi, yani yaydığı bir frekansı olduğu yapılan araştırmalar sonucu kanıtlanmıştır..
Gördüğümüz ve göremediğimiz her şeyin bir enerjisi var.. Yediğimiz içtiğimiz her şey,ettiğimiz dua, yaptığımız spor, tüm duygusal durumumuz, toplumdaki stres ve hastalıklar, aileden getirdiklerimiz kısacası her şey DNA’mızda kayıtlıdır ve vücudumuzdaki her bir organ kendi enerjisiyle titreşir.
“Yüksek titreşim yayan her şey yüksek enerjileri kendine çağırır.”
Hepimiz çevremize, hissettiğimiz duygulara göre manyetik dalgalar yayarız.
Bu dalgaların, kendi beden ve ruh sağlığımız üzerinde etkisi olduğu gibi çevremizi de etkilediği artık bilinmektedir.
Pozitif düşünen kişileri ele alalım..
Yüreğinde sevgi, umut, neşe, şefkat, merhamet, minnettarlık, hoşgörü, anlayış gibi pozitif duygular barındıran kişilerden yayılan manyetik dalgalar bir enerji alanı oluştururlar.
Ve bu enerji alanı bulundukları ortamdaki negatif enerjileri dönüştürme gücüne sahiptir.
Bizim yaydığımız frekans düşük titreşimli ise sorunlara, hastalıklara açık hale geliriz.
Oysa yüksek frekansta titreşen bir kişi hasta olmaktan çok uzaktır.
Bu konuda pek çok araştırma yapılmış ve belli bir niyetle yapılan dua ve meditasyonların ölçülebilir etkileri ortaya konmuştur.
Kişi şifalanmaya önce kendisinden başlamalıdır.
Yapacağımız seanslarda kendi frekansımızın ne olduğu bu yüzden çok önemlidir. O nedenle önce kendimizi şifalandırmamız gerekmektedir.
Nasılsın? sorusuna “idare eder” cevabı veren bir kişinin karşısındaki kişiyi mucize ötesi bir frekansa taşıması çok olanaklı değildir..
