NLP – Neuro Linguistic Programming, Zihin Dili Programlaması anlamına gelir. NLP, hayatımızdaki tüm alanlardaki hedeflerimizi, hayallerimizi gerçekleştirmemiz için bize yardımcı olur. Hatta doğru kullanıldığında, bizi masallardaki uçan halının üzerine koyup sihirli bir hayata taşıdığını söylesek, pek de abartmış olmayız. Bunun nedeni, beynimizin mevcut potansiyelini etkili bir şekilde nasıl kullanabileceğini öğrenerek harekete geçmesidir.

NLP, kişisel gelişimin temel taşıdır. NLP aynı zamanda; kişisel gelişim konusunda kendini desteklemek, hayatındaki sorunları aşmak, mevcut potansiyelini keşfetmek, kendini gerçekleştirmek ve hayat vizyonuna ulaşmak isteyen herkesin öğrenmesi gereken bir süreçtir. Bugün size, NLP’yi hayatınıza taşımaya başlamak için en temel süreçlerle ilgili bilgi vermek istiyorum.

Ne İstediğinizi Biliyor Musunuz?

Bu satırları okuduktan sonra okumaya devam etmeden önce bir dakikalığına durup düşünmenizi istiyorum. Bir şeyler söylediğinizi duyuyor gibiyim:

• Daha başarılı olmak istiyorum.
• Daha mutlu olmak istiyorum.
• Maaşım daha yüksek olsun istiyorum.
• Eşimle ilişkimin daha iyi olmasını istiyorum.

Liste böyle uzayıp gider. Peki, bu isteklerin kriteri nedir? Aslında zihnimiz bunu bilmek istiyor ve çok da önemsiyor. Başarı kriteri nedir? Kimine göre daha çok para, kimine göre bir ünvan, kimine göre güvenli bir ortamda çalışmak, kimine göre iyi çalışma arkadaşları… Başarı kriterleri herkese göre farklılık gösterir. Beynimizin bu ölçülebilir kriterleri bilmesi gerekir ki bizi doğru bir şekilde yönlendirebilsin.

Örneğin, “Eşimle ilişkimin daha iyi olmasını istiyorum” diyoruz. Peki, daha iyi bir ilişki nedir? Hepimiz için farklı kriterlere sahip olabilir. Bazen partnerinizle akşamları sohbet etmek, bazen bir hediye ya da çiçek, bazen sevgi sözcükleri duymak, bazen de takdir edilmek gibi farklı kriterler olabilir. Bu kriterler ilişki dinamiklerine, partnerlerin kişilik yapılarına, kurallarına, yaşadıklarına ve geçmiş deneyimlerine göre değişir.

Dolayısıyla, kendi isteklerimizi netleştirip özel ve ölçülebilir kriterler belirlediğimizde, isteklerimiz birer hedefe dönüşür. Hedefin ölçülebilir olması, isteği hedeften ayıran en önemli farktır. Örneğin, “Kilo vermek istiyorum” bir istekken, “5 kilo vermek istiyorum” bir hedeftir. Aynı şekilde, “Bir öğrenci için daha iyi bir not almak istiyorum” bir istek, “100 üzerinden 95 almak istiyorum” bir hedeftir. Bu, aslında bizim için yeni bir şey değildir. Günlük hayatımızda bu tutumu sürekli kullanıyoruz.

Günlük Hayatımızda Hedef Belirlemek

Evden çıktığımızda nereye gideceğimiz genellikle bellidir. Örneğin işe gitmek için yola çıktığımızda, zihnimiz gideceği lokasyonla ilgili tüm seçenekleri farkında olmadan gözden geçirir ve en kısa yoldan bizi oraya ulaştırır. Evden çıktığımızda herhangi bir yere gitmek istemeyiz; nereye gideceğimiz nettir. Böylece zihnimiz buna göre organize olur. Gideceğimiz yere uygun kıyafetleri, makyajı ve doğru imajı seçeriz. Örneğin bir akşam yemeği davetine giderken, zihnimiz o davete uygun kombinasyonları seçer ve bir plan yapar. Eğer nereye gitmek istediğimizi bilmiyorsak, zihnimiz bizi yönlendirmez, sadece sessizce karmaşanın durulmasını bekler. Çünkü zihnimiz için doğru ya da yanlış yoktur. Zihnimiz, sizin isteklerinize, seçimlerinize ve mutluluğunuza göre hareket etmeye programlanmıştır.

NLP, kendimizi tanımamızı sağlayan, iç sesimizle arkadaş olmamızı ve bilinçaltımızı doğru yönlendirerek etkili bir şekilde kullanmamızı sağlayan bir araçtır. Ne istediğimizi netleştirmek ve harekete geçmek, NLP’nin temel taşlarıdır. NLP global bir sistem olduğu için, NLP’yi kullanan kişilerin başarı hikayeleri dünya çapında takip edilmektedir.

Her insanın beyninin ve zihninin aynı yapıya sahip olduğunu göz önünde bulundurursak, siz de aynı stratejileri kullanarak isteklerinize ve hedeflerinize kolayca ulaşabilirsiniz. Hayatın size güzelliklerle dolu sürprizler getirmesini dilerim.

NLP, 1970’li yılların başında dilbilimci John Grinder ile matematikçi, bilgisayarcı ve Gestalt terapisti Richard Bandler’ın belirli becerilere sahip insanlar ile bu becerilerde mükemmele ulaşmış insanlar arasındaki farkları incelemesiyle Kaliforniya’da doğmuştur. Grinder ve Bandler, dikkatli gözlemleri sonucunda modern aile terapisinin kurucusu Virginia Satir, Gestalt terapisinin kurucusu Fritz Perls ve modern hipnoterapinin kurucusu Milton Erickson’un davranışlarını modellediler. Bu çalışmalar, mükemmel performansa sahip insanların tarzlarını çözümlemeyi amaçladı.

Grinder ve Bandler, bu ilk çalışmanın ardından insanların performansını geliştirmek, mükemmel iletişimci olmalarını sağlamak ve kişisel değişimlere uğramalarını mümkün kılmak amacıyla bir model geliştirdiler. Modelleme, NLP’nin gelişiminde her zaman merkezde kalmıştır. Örneğin sağlık sektöründe en başarılı doktorların modellemesi yapılmış ve bu beceriler başkalarına aktarılmıştır.

NLP’nin gelişiminde başka insanların da katkıları olmuştur. İlk çalışmalar davranışsal bir yaklaşım olarak başlamış, sonrasında odak noktası davranışların ardında yatan kimlik, inançlar ve değerlere kaymıştır. Bilinçli ve bilinçdışı zihinler arasındaki ilişki, son dönemdeki NLP eğitimlerinin merkezini oluşturmuştur. NLP, hızlı ve etkili bir şekilde davranış değişikliği yapmaya yönelik güçlü teknikler ve bunların nasıl kullanılacağını açıklayan uygulama felsefesine dayanır.